Kibar ve korkusuz bir ırk olan maltese terrier, herkese arkadaşça ve dost canlısı olarak yaklaşır. Göz alıcı beyaz kürkü, ona soylu ve nazik bir görünüm kazandırmasına rağmen, bu görüntüsü bizleri yanıltabilir. Çünkü gözüpek bir köpek ırkıdır. Bu hayat dolu enerjik köpek, insanlara arkadaşlık ve eşlik etme konusunda mükemmeldir. Aynı zamanda çeviklik, itaat ve iz sürme yarışmalarında çok başarılıdır. Terapi köpeği görevlerini en iyi şekilde yerine getirmektedir. Asıl en önemli özelliği, insanlarla birlikte vakit geçirmeyi sevmesidir.
Sağlıklı bir köpek sahibi olmak istiyorsanız, bilinçsiz bir üreticiden asla köpek sahiplenmeyin. Bunun yerine, genetik bozuklukların olmadığı köpekleri çiftleştiren bilinçli köpek yetiştiricilerini tercih edin. Genetik bozukluğu olan köpeklerin yavruları, aynı genetik bozuklukları göstermektedir.
‘Tea cup’ yavru satan üreticilere dikkat edilmelidir. Yetişkinlik döneminde 2 kilogramdan zayıf olan maltese terrierler genetik bozukluklara daha yatkındır ve genel olarak sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskleri daha yüksektir.
İki bin yıl öncesine kadar izlerini görebildiğimiz maltese terrier, en eski süs köpeği ırklarından biridir. Zengin kültür yapısına sahip olan Yunan, Roma ve Mısır uygarlıklarının sanatçı, şair ve yazarları; bu küçük köpeği eserlerinde ölümsüzleştirmiştir. Aristo’nun eserlerinde dahi görünmektedir. Antik Yunan kültüründe, bu köpeğe mezar inşa edilmiştir. Mısır Kültüründe ise, maltese terriyer ırkına benzer köpek biblolarının var olması, bu antik uygarlığın maltese terrierlere verdiği değeri göstermektedir. Antik Mısırlılar ve yüzyıllar sonra Avrupalılar, maltese terrierin hastaları iyileştirme yeteneğinin olduğuna inanmıştır. Öyle ki, hastanın yastığının üzerine maltese terrieri koyulmaktaydı. Hristiyanlıktan önceki dönemde bile, Akdeniz kültüründe yaygın olarak beslenen bir ırk olarak kendini göstermiştir.
Tarihte önemli bir yeri olmasına rağmen, maltese terrierin kökeni net olarak bilinmemektedir. Çoğu kimse, Akdeniz’de bulunan Malta adasında spitz ya da cocker spaniel cinsi köpeklerden türediğini düşünmektedir. Bir kesim, İtalya’da üretildiğine inanırken, başka bir kesim de köpeğin Asya’dan geldiğine ve orada yaşayan diğer küçük köpeklerden türediğine inanmaktadır. Kökü nereden gelirse gelsin, maltese terrieri günümüze kadar ırk olarak hayatta kalmayı ve popülerliğini korumayı başarmıştır.
15’inci yüzyılda, Fransız aristokratlarının en çok beslediği köpeklerden biri olmuştur. Kral VIII. Henry döneminde, Britanya adasına ayak basmış; 16’ncı yüzyılın sonuna gelindiğinde, asillerin ve kraliyet ailelerinin gözde evcil hayvanlarından biri olmuştur. Bu küçük köpek , Kraliçe I. Elizabet , Kraliçe I. Mary Stuart ve Kraliçe Viktorya’ nın favori evcil hayvanıydı. Goya ve Sir Joshua Reynolds’un da içinde bulunduğu bir çok ressam, kadınların portrelerinde bu ırka yer verdi. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünde ve Karanlık Çağlarda hayatta kalan bu ırk, 17 ve 18’inci yüzyıllarda ‘sincap’ boyutlarında çoğaltılma girişimleri nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu feci girişimler sonrasında, köpek yetiştiricileri maltese terrier ırkını kaniş, spaniel ve Orta Asya süs köpekleri ile çiftleştirilerek nesli kurtarabildi. Bu çiftleşmelerin sonucu olarak , maltese terrier çeşitlilik kazandı ve yeni ırklar ortaya çıktı.
Birçok köpek uzmanı maltese terrierin bişon çuha, bichon bolognese ve havanese ırklarının atası olduğuna inanıyor. İngiliz köpek üreticileri, günümüzde varolan maltese terrier ırkını geliştirmiştir. Günümüzde Amerika’da bulunan birçok maltese terrier köpeği, İngiltere’den gelen atalarının izlerini taşır. Amerika’da ilk olarak 1800’lü yılların sonlarında görülmeye başlayan ırk, Westminster Kennel Club gösterilerine ilk olarak 1870’lerde girmiştir. 1950’lere kadar American Kennel Club’a kayıtlı maltese teriyer sayısı çok yavaş artış göstermiştir.
O zamandan bu yana, maltese terrier popülerliğini korumaktadır. Köpek gösterilerinde seyirciler arasında en çok ilgi gören ırklar arasındadır. Minyatür grupta birçok şampiyonluğu vardır. Aynı zamanda ‘En Güzel Köpek’ dalında birçok rekora sahiptir.
Maltese terrier neşeli karakteri ve oyuncu özelliği ile dikkat çeker. İnsanlarla çok iyi geçinmesinden dolayı eğitimi kolaydır. Ödül maması, övgü ve oyunlu eğitimlerde olumlu sonuç alınır. Girişken karakteri ile karşılaştığı insan ya da hayvan herkesi dostu olarak kabul eder. Tatlı ve şirin yapısı sayesinde, onunla ilgilenmek istemeyen insanlara bile kendisini sevdirir.
Köpeğin mizacını kalıtım, eğitim, ve sosyalleşmenin de bulunduğu birçok faktör etkiler. İyi mizaçlı yavrular meraklı ve eğlencelidir. İnsanlar tarafından tutulmaktan ve sevilmekten hoşlanırlar. Diğer yavrulara üstünlük kurmaya çalışan ya da bir köşede saklanan yerine, uyumlu bir yavruyu sahiplenin. Her zaman alacağınız yavrunun annesini veya babasını görerek iyi karakterli olduğuna emin olun. Yavrunun kardeşleri ya da anne babanın akrabalarını görmek, yavrunun büyüdüğünde nasıl bir mizaca sahip olacağını değerlendirmekte faydalı olur.
Her köpek gibi, maltese terrieri yavruyken sosyalleşmeye ihtiyaç duyar. Köpeğinizi pek çok farklı insana, ortama ve sese alıştırın. Sosyalleşme, yavru köpeğin çok yönlü gelişmesini sağlar. Köpek eğitim okuluna katılmak iyi bir başlangıç olacaktır. Eve misafir davet etmek, kalabalık parklara gitmek ve yürüyüş yapmak da sosyal becerilerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Maltese terrier genellikle sağlıklıdır. Fakat tüm köpek ırklarında olduğu gibi, belirli sağlık sorunlarına daha yatkındır. Tabii sağlık problemleri her maltese terrier yavrusunda görülmez. Yavru sahiplenirken, anne ve babasının sağlık sertifikasını gösterecek bir üretici bulun. Sağlık sertifikası, köpeğin sağlık kontrolünden geçtiğini ve sağlık sorunu olmadığını gösterir.
Diz Kapağı Çıkığı: Patella diz kapağına verilen addır. Luksasyon , anatomik parçanın (eklemdeki kemik gibi) çıkması anlamına gelir. Diz kapağı çıkığı, diz ekleminin (genellikle arka bacakta) içe ve dışa kaymasıyla oluşur ve acı vericidir. Bu rahatsızlık sakatlığa yol açsa da, çoğu köpek hastalıkla normal yaşamına devam edebilir.
Retinada Körelme: Yavaş yavaş ilerleyen ve körlüğe neden olan bir rahatsızlıktır. Tedavisi yoktur, ancak güvenilir yetiştiricilerin yavrularını almak görülme ihtimalini azaltır.
Hipoglisemi (Kan Şekeri Düşüklüğü): Düşük kan şekeri, bu hastalığın ortaya çıkmasına sebeptir. Zayıflık, şaşkınlık, sallanarak yürüme, nöbet geçirme hastalığın bazı belirtileridir. Köpeğiniz bu hastalığa karşı hassassa, veterinerinize danışmanızı tavsiye ederiz.
Beyaz Köpek Titreme Hastalığı (White Dog Shaker Syndrome): Bu hastalık genellikle beyaz köpek ırklarını etkiler. Bütün vücutta titreme, koordinasyon eksikliği ve hızlı göz hareketleri hastalığın belirtileri arasındadır. Vaka genellikle 6 ay ile 3 yaş arasında görülür. Bu hastalığa yakalanan köpekler stresli ve aşırı heyecanlıdır. Acı verici ve köpeğin mizacını değiştiren bir hastalık değildir. Eğer köpeğinizin bu hastalığa yakalandığını düşünüyorsanız tedavi hakkında veterinerinize başvurun.
Nefes Borusu Çökmesi: Ciğerlere hava taşıyan nefes borusunun çökmesiyle ortaya çıkar. Bazı köpekler bu hastalığa yatkındır. En yaygın belirtisi , ‘kaz sesini andıran’ kronik, kuru ve sert öksürüktür. Tıbbi ya da cerrahi müdahale ile tedavi edilir.
Ters hapşırma: Bazen nefes borusu çökmesiyle karıştırılsa da, bu durum köpeğinizin sağlığı açısından atlatılması daha kolay olan bir rahatsızlıktır. Köpeğiniz heyecanlandığında veya hızlı yeme içmeye çalıştığında ortaya çıkar. Havadaki polen ve diğer rahatsız edici maddeler sebebiyle de oluşabilir. Burun salgısı köpeğin gırtlağına doğru akıntı yapar. Akıntı sonucu ile nefes borusunun üzerinde kapanma olur. Bu durum köpeğiniz için endişe verici bir durum olabilir. Fakat sakinleştiği anda hapşırma durur. Rahatlatmak maksadıyla nazikçe köpeğinizin boğazına vurun.